Eğitim-Bir-Sen, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda birlik, beraberlik ve adalet vurgusu yaparak İslam âleminin bayramını kutladı.
Eğitim-Bir-Sen: “Bayram, birlik ve dayanışmayı güçlendirme zamanıdır”
Eğitim-Bir-Sen, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı kutlama mesajında manevi değerlerin, dayanışmanın ve adaletin önemine dikkat çekti. Açıklamada, Ramazan ayının rahmet, mağfiret ve kurtuluş ayı olduğuna vurgu yapılarak, bayramın sevgi, yardımlaşma ve kardeşliği pekiştiren bir zaman olduğu ifade edildi.
“Bayram, paylaşarak çoğaltılan kardeşliği yaşanır kılmak, yardımlaşmayı, sevgiyi ve barışı güçlendirmektir. Nefret ve husumet duymadan, birlikte yaşamaktan kuvvet alarak dostluklarımızı pekiştirme vaktidir.”
“Bayram, zulme ve haksızlığa karşı direnişin simgesidir”
Mesajda, dünyada devam eden savaşlara ve zulümlere dikkat çekilerek özellikle Filistin’de yaşanan insanlık dramına vurgu yapıldı. İsrail’in saldırıları nedeniyle bayramın buruk geçeceği belirtilerek, adaletin ve insan haklarının korunması gerektiği ifade edildi.
“İnsanların haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kalmadığı, barışın egemen olduğu bir dünya dileğiyle, Ramazan Bayramı’nın hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz.”

Eğitim-Bir-Sen’in Ramazan Bayramı tebrik mesajı’nın tamamı şöyle;
“RAMAZAN BAYRAMINIZI TEBRİK EDİYORUZ
Öncesi rahmet, ortası mağfiret sonu cehennem azabından kurtuluş olan mübarek Ramazan ayını, inanarak, sakınarak, taat ve duayla geçirip bayrama ermenin sevincini yaşıyoruz.
Öncesi rahmet, ortası mağfiret sonu cehennem azabından kurtuluş olan mübarek Ramazan ayını, inanarak, sakınarak, taat ve duayla geçirip bayrama ermenin sevincini yaşıyoruz.
Bayram, dünyalık hiçbir amaç gütmeksizin Allah için inanan, seven, sabreden, dayanan samimi benliklerin, nefsin kışkırtmalarına, şeytanın ayartmalarına direnerek kulluğu hakkıyla başarma sevincidir. Bayram, paylaşarak çoğaltılan kardeşliği yaşanır kılmak, yardımlaşmayı, sevgiyi, barışı pekiştirmektir. Bayram itmeden, ötekileştirmeden, nefret ve husumet duymadan, birlikte yaşamaktan kuvvet alan hayatı, dostlukla tahkim etme sevincidir.
Bayram tanışma, buluşma, konuşma, kaynaşma, kucaklaşma günleridir. Bayram, ruh düzenimizden toplumsal yapımıza kadar varlığın uyumunu bozmayı amaçlayan bütün zalim, barbar, şeytanî plan, politika, program ve engellemelere rağmen, inancın, onurun kazandığı zaferdir. Bayram kul olarak insan olma bilinci, içten, özden yaşama sevinci, var olma coşkusudur. Bu sebeple en yakınımızdan başlayarak kıtalar ötesine uzanacak ölçüde en uzağımıza kadar kardeşlerimizle maddî- manevî yardımlaşmamız, bayram algı ve idrakimizi daha yaşanır ve anlamlı kılmıştır.
Bütün barış, huzur, hak, hukuk, adalet özlemlerimize rağmen maalesef bu bayramı da özellikle soykırımcı, işgalci İsrail’in kundaktaki bebelere bile toplu ölüm ve kan kusan vahşi saldırıları altında hüzün ve hicranla geçireceğiz. Görülmemiş cinayetlerle bizi tarifsiz acıların hüznüne mahkûm etmek, var olma iddiamızla birlikte umudumuzu kırmak isteyenler, en zor şartlarda bile sevgi ve dayanışmamızı çoğaltan inanç ve sosyal bağlarımızın canlılığı karşısında şaşkına dönerler, dönmüşlerdir.
Çevremizde süren savaşlara, çatışmalara, sürgünlere, bizi umudumuzdan koparma, geleceğimizi karartma iğrenç gayretlerine rağmen, bayramı coşkuyla ve bütün günleri de bayram gibi yaşamaya devam etmeliyiz. Çünkü bayram hiçbir beşeri tasavvurun sırrına vakıf olamayacağı mahiyette hayat atılımıdır, hayata atılımdır; bir coşkuyla ilahî olana bağlanıştır; ‘iman varsa imkân vardır’ düsturuyla bağlanışın yenilenmesidir.
Birlik ve beraberliğimiz kötücül kurgular önündeki en büyük engeldir. Bu meyanda 40 yıldır devasa ölçekte ülke kaynaklarımızdan daha vahimi on binlerce vatandaşımızı telef eden terör belasının sonlandırılması bayram sevincimizi katlamıştır. Unutulmasın ki, felaket baronları üzüldüğümüz her durumda sevinmekte, sevindiğimiz her durumda üzülmektedir. Bu sebeple kalbimizi, kardeşliğimizi, dünyamızı imanla yenilemek, sevgiyi paylaşarak büyütmek olan bayramı, eşsiz bir doğrulma, dayanışma imkânı olarak yaşamalıdır.
Yaşanan, yaşanacak olan gerçek bayramlar bu duygu ve bilincin ayrımına varmakla mümkündür. Dünyanın sonu kestirilemeyen karanlık ve kaosa sürüklendiği çağımızda, bayramın bu şuur ve heyecanla idrak edilmesine ve bayram ikliminin evrensel bir esenlik müjdesi olarak yaygınlaştırılmasına olan ihtiyacımız, millet, ümmet ve dahası bütün bir insanlık için hayati önem arz etmektedir.
İnsanların haksızlığa, hukuksuzluğa maruz bırakılmadığı, zulmün geri çekildiği; hakkın, hukukun, adaletin, insanlığın kazandığı; mutluluğun yaygınlaştığı, gerçek barış ve kardeşliğin egemen olduğu bir dünya özlemi ve hayırlara vesile olması duasıyla bütün İslâm âleminin Ramazan Bayramını tebrik eder, her günümüzün bayram sevinci, huzuru ve güzelliğiyle yaşanmasını dileriz.”
Son dakika gelişmeleri için tekirdaghaberler.com’u takipte kalın!
KAYNAK: Haber Merkezi
Tekirdağ, İstanbul, Türkiye ve daha fazlasından haberdar olmak için tıklayın.