Siyasetin doğası değişti; artık sadece liderlerin değil, sahadaki sıradan bir üyenin bile yönü, geleceğin rotasını çizebiliyor. İşte tam da bu yüzden, bu akşam CHP Tekirdağ İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplu katılım töreni, sadece sembolik bir etkinlik değil; siyasetin tabandan nasıl dönüştüğünü gösteren güçlü bir işaretti.
DEVA Partisi’nin Tekirdağ eski İl Başkanı Ozan Varan’ın da aralarında bulunduğu 217 yeni üye, CHP saflarına katıldı. Üstelik bu katılım, herhangi bir basın açıklamasıyla geçiştirilen sıradan bir tören değildi. İlçe başkanları, eski yöneticiler ve milletvekilleriyle gerçekleşti. Ozan Varan gibi sahada karşılığı olan isimlerin tercihi, sadece kişisel değil, siyasal bir pozisyon alış anlamı taşıyor.
“Kurtuluş yok tek başına”
Törenin ana sloganı “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”di. Bu sözler, yalnızca coşkulu bir törenin fon müziği değil, aynı zamanda Tekirdağ’daki siyasi atmosferin ruh halini de yansıtıyor. Yıllardır kendi iç dengeleriyle boğuşan muhalefet, artık sahada daha derli toplu, daha örgütlü ve en önemlisi daha cesur görünüyor.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Tekirdağ özelinde yakaladığı bu ivme, sıradan bir il başarısı değil. Bu tür katılımlar, genellikle toplumun belli kesimlerinin nabzını yansıtır. Ve bu nabız, uzun zamandır atmakta zorlanan bir merkezin yeniden canlandığının işaretidir.
CHP’nin “yürüyüşü” sadece söylem değil, artık bir eylem planı
Parti il başkanlığından yapılan açıklama şöyle:
“CHP, Türkiye’nin birinci partisi olarak iktidara yürüyor. Tekirdağ’da artan bu ilgi, halkın değişim talebinin açık göstergesidir.”
Bu ifadeler kulağa iddialı gelebilir. Ancak 2023 seçimlerinden sonra yaşanan dalgalanmalar, seçmenin yeniden bir arayışa girdiğini açıkça gösteriyor. AK Parti’nin uzun süredir hâkim olduğu merkezi siyaset, yerelde giderek daha sık çatırdıyor. Bu yüzden Tekirdağ’daki gibi hareketlenmeler, sadece bölgesel değil, ülke genelinde iz bırakabilecek türden.
Ozan Varan gibi isimlerin tercihi de bu bağlamda önemli. Sadece yeni bir partiye geçmek değil, aynı zamanda “siyasetin hangi diliyle konuşmak gerektiği” sorusuna verilen somut bir yanıt. Genç, dinamik ve geçmişte farklı bir siyasi hareketin sorumluluğunu taşıyan bir ismin CHP’yi tercih etmesi, partinin merkezde kendine açtığı yeni alanın da bir yansıması.
Bahar sandıkla gelmez, önce sahada esmeye başlar
Siyasette değişim çoğu zaman yukarıdan aşağıya iner. Ancak bazı anlar vardır ki, tabanda başlayan kıpırtı yukarıyı da hizaya getirir. CHP’nin Tekirdağ’da estirdiği rüzgâr, yalnızca 217 kişinin üyeliği değil, çok daha büyük bir yön değişiminin habercisidir.
Bahar seçimle gelmez. Önce sokakta hissedilir. Ardından örgütlenir, sonra sandığa yansır. Tekirdağ’daki bu hareketlilik de işte o ilk esinti. Üstü örtülmeyecek kadar belirgin, görmezden gelinemeyecek kadar güçlü!
Cem Avşar, Ozan Varan ve tüm yeni katılımcılara siyasi hayatında başarılar dilerim.
Atatürk’ün, ilke ve inkılaplarının ve Cumhuriyet’in ışığında güzel işlere imza atılması dileğiyle…