30 Ekim 2020 depreminin acı tecrübesiyle birlikte, İzmir’de deprem gerçeği sıcaklığını koruyor. MTA ve akademik veriler, kentin zemin yapısı ve diri fay hatları nedeniyle riskli ilçelerini net şekilde ortaya koydu. İşte İzmir’de deprem tehlikesi en yüksek 10 ilçe!
İZMİR DEPREM GERÇEĞİ: 2020’DEN SONRA ALARM SÜRÜYOR
Ege’nin incisi İzmir, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda aktif deprem kuşağında bulunmasıyla da Türkiye’nin en kritik şehirlerinden biridir.
2020 Seferihisar depremi, fay hattına uzak olsa bile zemin sıvılaşması nedeniyle Bayraklı ve Bornova gibi ilçelerde yıkıcı etkiler yaratabileceğini gösterdi.
AFAD ve Maden Tetkik Arama (MTA) verilerine göre İzmir, Türkiye’de “yüksek deprem riski taşıyan iller” arasında yer alıyor. Uzmanlar, zemin yapısının ve yapı stoğunun güçlendirilmesi gerektiğini sık sık vurguluyor.
İZMİR’İN JEOLOJİK KABUSU: FAYLAR VE SIVILAŞMA TEHDİDİ
İzmir’deki deprem riskini belirleyen en önemli faktör, Ege Graben Sistemi’nden kaynaklanan Batı Anadolu Fay Hattı (BAF) üzerindeki diri faylardır.
Bu hatlar arasında Tuzla, Seferihisar, Kemalpaşa, Güzelbahçe fayları yer alır.
Ancak asıl tehlike, bu faylara yakın kıyı bölgelerinde görülen zemin sıvılaşmasıdır.
Zemin sıvılaşması, suya doygun alüvyon zeminlerde deprem anında taşıma gücünün kaybolmasıyla binaların devrilmesine veya batmasına yol açar.
Uzmanlara göre Bayraklı, Karşıyaka, Bornova ve Çiğli, zemin sıvılaşması riski en yüksek bölgeler arasında.
DEPREM RİSKİ EN YÜKSEK 10 İLÇE VE BÖLGE
İzmir’de hem fay hattına yakınlık hem de zemin özellikleri bakımından en yüksek risk altındaki ilçeler şöyle:
- Bayraklı: 2020 depreminde en ağır yıkımların yaşandığı bölge. Kalın alüvyon tabakası ve yüksek yeraltı suyu nedeniyle sıvılaşma riski çok yüksek.
- Karşıyaka (Mavişehir – Bostanlı): Deniz kenarı düz alanlarda zemin tamamen alüvyon. Sıvılaşma potansiyeli en yüksek bölgelerden biri.
- Bornova: Alüvyon zemin yapısı ve Bornova Fayı nedeniyle riskli konumda.
- Konak (Alsancak – Kemeraltı): Eski yapı stoğu ve zemin sorunları nedeniyle riskli.
- Çiğli – Menemen: Yüksek yeraltı su seviyesi, sıvılaşma tehlikesini artırıyor.
- Seferihisar – Urla: Seferihisar Fayı ve kıyı zeminleri nedeniyle tehlike altında.
- Tire – Kemalpaşa: MTA verilerine göre diri fay hatları mevcut.
- Narlıdere – Balçova: Aktif fay hatlarına çok yakın.
- Buca – Gaziemir: Alüvyon zemin yapısı ve yapı yoğunluğu nedeniyle dikkat gerektiriyor.
- Torbalı – Menderes: Küçük Menderes Fayı etkisiyle riskli bölgeler arasında.
UZMANLARDAN HAYAT KURTARAN ÖNERİLER
Deprem önlenemez bir doğa olayı olsa da alınacak önlemlerle yıkım azaltılabilir:
- Zemin Etüdü ve Yapı Analizi: Yaşadığınız binanın depreme dayanıklılık testini yaptırın.
- Kentsel Dönüşüm: Riskli binalar için dönüşüm sürecine girin.
- Acil Durum Çantası: Su, yiyecek, ilaç ve belgelerin yer aldığı bir çantayı hazır bulundurun.
- DASK ve Sigorta: Maddi kayıpları önlemek için zorunlu deprem sigortası yaptırın.
- Toplanma Alanı Planı: Aile üyeleriyle birlikte acil toplanma yerinizi belirleyin.

“ZEMİN YAPISI, FAYDAN DAHA TEHLİKELİ OLABİLİR”
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi uzmanlarından bir jeolog, şu ifadeleri kullandı:
“Birçok İzmirli, fay hattından uzakta yaşadığı için kendini güvende sanıyor. Ancak asıl risk, zemin sıvılaşması. Bayraklı örneği, faydan kilometrelerce uzakta bile zeminin yıkımı nasıl artırabileceğini gösterdi.”




